The Odd Couple – Gene Saks (1968)

“Aynı evde yaşayan iki bekâr adamın evi annemin evinden daha temiz olmamalı”

Biri boşanmış diğeri karısından boşanmak üzere olan iki poker arkadaşının aynı evi paylaşmaya başlamaları ile gelişen olayların hikâyesi.

Neil Simon’ın aynı adı taşıyan ve daha sonra televizyon dizisi haline de getirilmiş olan oyunundan uyarlanan eğlenceli bir film. Tam otuz yıl sonra devamı da çekilen film 60’lar Amerikan sinemasının en komik eserlerinden biri ve baş rollerdeki Walter Matthau ve Jack Lemmon’ın oyunlarının katkısı ile de kendisini keyifle seyrettiriyor. Simon’ın kendi oyunundan uyarladığı senaryo sıkı bir komedinin kaynağı olmuş ve film bugün de ilk çekildiği gündeki kadar taze görünüyor.

Matthau ve Lemmon sinema tarihinde toplam on kez birlikte oynamışlar ve bu ikinci birlikteliklerinde de hayli keyifli bir performans veriyorlar. Lemmon’a daha fazla avantaj sağlar görünen senaryonun dört dörtlük olduğunu söylemek gerek öncelikle. Tiyatro havasını özellikle kırmaya gayret eder görünmeyen ama dinamik anlatımı ve başarılı bir kurgu ile filme sinemasal bir tat katmayı başaran yönetmen Gene Saks’ın becerisi ve elbette Simon’ın hayli sağlam ve komik senaryosu ile birlikte bu iki oyuncunun performansları filmi sürüklüyor. Taban tabana zıt iki erkek karakterin birlikte yaşamaya başladıktan bir süre sonra kendilerini klasik “aile” kavgalarının tarafları olarak bulduğu filmde Lemmon ve Matthau özellikle ikili sahnelerinde gerçekten döktürüyorlar. Onlara hayli katkı sağlayan tüm yan karakterler ile birlikte film aralıksız bir gülümseme ve sık sık da kahkaha ile izlenen türden bir eserin tadını taşıyor. Lemmon’ın açılıştaki tek kişilik şovu ile daha en baştan seyirciyi yanına çekmeyi başaran film senaryo, yönetim ve oyunculuk gibi üç temel alanda sağlam öğelere sahip olunca ortaya çıkan da böyle başarılı bir sonuç oluyor doğal olarak.

Neal Hefti’nin bir yerlerde mutlaka kulağınıza çalınmış olan keyifli müziği eşliğinde anlatılan hikâye poker masasındaki erkekler arasında geçen tüm sahneler, Lemmon’ın lokantadaki “küçük rahatsızlıkları” ve Lemmon ile Matthau arasındaki karakter zıtlıklarından kaynaklanan tüm bölümler gibi eğlenmeyi garanti eden anlara sahip. Elbette akşam eve geç kalan Matthau’ya Lemmon’ın tepki gösterdiği sahnedeki diyalogları (ve bu diyalogların tipik bir karı koca kavgasındakiler kadar gerçekçiliği) ve finaldeki son kavga ve “ayrılık” sahnesini de unutmamalı. Lemmon karakterinde birisinin tüm o titizliği ve kontrol merakı ile diğer dört erkek ile etrafı pisliğin götürdüğü bir evde nasıl poker arkadaşılığı yapabildiğine takılmamak gerek. Belki tam da bu nedenle film Lemmon’ı poker masasına otururken hiç göstermiyor. Sadece yedi sinema filmi çekmiş olan Gene Saks sinema tarihine başyapıtlar bırakmış bir yönetmen değil ve bu filmin de onun en iyi filmi olduğu rahatça söylenebilir ama sonuçta senaryo ne gerektiriyorsa onu aynen uygulamış bu filmde ve ortaya hem sinemanın hem de ilkine zaman zaman hayli ağır basacak şekilde tiyatronun tadını taşıyan bir eser koymayı başarmış. Evet, belki tam bir sinema başarısı değil ortaya çıkan ama sonuç başarılı bir klasik komedi olduktan sonra oyuna fazlası ile bağlı kalınmış olması ne farkeder?

(“Garip Bir Çift”)

(Visited 107 times, 2 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir