Marilyn Monroe (Yaşamı ve Filmleri) – Joan Mellen

marilyn monreo yasami ve filmleriMarilyn Monroe’nun ölümünün üzerinden yirmi dokuz yıl geçtikten sonra Joan Mellen tarafından yazılan kitap temel olarak sanatçının tüm hayatı ve özellikle Hollywood kariyeri boyunca yaşadığı ikileme (yıldız olmadan önceki, Norma Jean olarak hayatı ile Hollywood’un ona biçtiği ve içinden çıkmasına da izin vermediği “aptal ve seksi sarışın” olarak yaşadığı yıldız hayatı) odaklanan bir eser. Kendisine yakıştırılan rolü hem ret eden hem de ayakta kalabilmek için bu role sarılan bir kadının trajedisini anlatmaya soyunan bir kitap diye de özetlemek mümkün Joan Mellen’ın eserini.

Mellen’ın kitabı Monroe’yu tanıyanlar için pek yeni şeyler söylemiyor aslında ve belki de tek orijinal yanı, onun hayatında yaşadığı travmaların, arada kalmışlıkların ve ciddiye alınma isteğinin Hollywood tarafından nasıl sömürüldüğü ve yaşadığı acının filmlerde canlandırdığı karakterlere de Hollywood tarafından nasıl acımasızca yansıtıldığını tek tek tüm filmleri üzerinden derli toplu bir şekilde açıklaması. Monroe’nun oynadığı her bir karakterin ondan bir izi yansıtacak ve onun sıkışmışlığını besleyerek daha da büyütecek şekilde tasarlanması, kuşkusuz tam da Hollywood’a yakışan bir tavır.

Bol resimli olması gibi bir çekiciliği de olan kitabın Türkçe baskısında ise inanılmaz problemler ve dağınıklıklar var. Aynı fotoğrafın birden fazla kullanımından zaman zaman oldukça kötü bir dili olan çevirisine, özensiz baskısına ve hiçbir editörün elinin değmediğini açıkça hissettiren içeriğine kadar çok sorunlu bir kitap bu. Anlaşılan İngilizce orijinalinden değil de Almanca baskısından çevrilen (daha doğrusu düzenlenen, çünkü kitapta çeviren değil de düzenleyen ifadesi tercih edilmiş, ne demekse) kitabın kapağında “Von Joan Mellen” ifadesi kalmış, yani Von ifadesini çıkarmayı bile unutmuşlar. Kitabın arkasındaki aslında hayli doyurucu olan filmografi bölümünde ise tercüme problemleri daha da vahim bir hal alıyor. İngilizce “Editing/Editor” (Kurgu/Kurgucu) kelimesi “şekil” olarak çevrilmiş örneğin. Filmlerin Türkçe isimlerinde skandal daha da büyük ki tek bir örnek durumu açıklamaya yeterli: Billy Wilder’ın bizde “Yaz Bekârı” olarak bilinen “The Seven Year Itch” filmi “Kahrolası Yedinci Yıl” gibi uydurma bir isimle çevrilmiş! Orijinali böyle değildir diye düşüneceğiniz kadar bir “kıyıma uğratılmış” havası olan kitap bu Türkçe hali ile okunmayı hak etmiyor ve Monroe’ya ve yazarına da bir saygısızlıktan başka bir şey değil bu biçim ve içeriği ile.

(Visited 96 times, 1 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir