Sinema Müdavimi – Walker Percy

Sinema MudavimiWalker Percy’nin ilk romanı olan kitap, ABD’nin prestijli edebiyat ödülü National Book Award’ı 1962 yılında kurgu dalında kazanmış olan bir çalışma. Terrence Malick’in bir aralar sinemaya aktarmak için üzerinde çalıştığı roman Amerikan edebiyatının klasiklerinden biri olarak kabul ediliyor bugün. Otuzuna yaklaşan bir borsa simsarı olan ve hayatındaki can sıkıntısını ve boşluğu müdavimi olduğu sinema salonlarında filmler aracılığı ile gidermeye çalışan bir adamın “arayış”ını ele alıyor kitap temel olarak. Danimarkalı filozof Søren Kierkegaard’ın hayranı olan ve onun “… çünkü umutsuzluğun özelliği, kendinde bu umutsuzluğun var olduğunun bilinmemesidir” sözü ile kitaba giriş yapan Percy eserini bu filozofun “varoluşçuluk” fikirlerinden yoğun bir esinlenme ile yazmış.

Percy kitabını, kendisini “Bütün vaktimi çalışarak, para kazanarak, sinemaya giderek ve kadınların refakatini arayarak geçiriyorum” cümlesi ile ifade eden kahramanının ağzından anlatmış. Çeşitli filmlere ve oyunculara, kitaplara veya gerçek karakterlere göndermelerde bulunan roman “nötr” bir dille yazılmış. Nötr ifadesi ile kastettiğim kitabın baş karakterini (veya diğerlerini) yargılamayan ve izah etmeye çalışmayan bir havaya sahip olması. Binx Bolling adındaki baş karakter hayatını rutin bir şekilde yaşarken, hayatım hem içinde hem dışında gibi adeta. Bir başka deyiş ile, iletişim içinde etrafı ile ama kendisini bir şekilde dışarıda tutmayı da tercih ediyor; aslında bu bir tercih olmaktan çok kendiliğinden gelişen bir durum. Bir parça abartı ile, genç adamın filmlere gitmek dışında bir karar almadığı bile söylenebilir. Karakterlerden birinin ağzından duyduğumuz “Bir insanın bu olmak, şu olmak, herhangi bir şey olmak, hatta kendisi bile olmak zorunda olmadığını keşfetmiştim” cümlesi, sadece o karakteri değil Bolling’i de anlatıyor bize.

Bir pazar öğleden sonrasının keyifsizliğini anlatan kısa bir paragrafın yazarın (ve baş karakterinin) derdinin ne olduğunu çok iyi özetlediği kitapta, kahramanın halasının onu bir eylemi (o eylemi yapmaması nedeni ile) için eleştirdiği bölüm de benzer şekilde ve adeta adama yazarın seslendiği bir havada bize kitap için iyi bir ipucu veriyor. Adamın yaşadığı dünya ile uzlaşması veya bu dünyayı kabullenmesi ise geçirdiği travma nedeni ile psikolojik problemleri olan kuzenine kendi tarzı içinde (sıradan insanlara göre atalet olarak nitelendirilebilecek ama onun ölçülerinde ciddi bir aksiyon olarak kabul edilebilecek davranışlarının sonucu olan) yardımları aracılığı ile oluyor. Walker Percy’nin doğrudanlıktan ve “sıcak” bir dilden kaçındığı romanı, “silik ama ilginç” baş karakteri ile de okunmayı hak eden, herhangi bir arayışın peşindeki herkesin ilgisini çekebilecek bir çalışma.

(“The Moviegoer”)

(Visited 154 times, 2 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir