2010 Festival Notları 8

Hücre 211 (Celda 211) – Daniel Monzón : Sert, çarpıcı, hızlı, akıcı; evet. Sosyal olgulara da dokunan İspanyol filmlerine bir diğer örnek ama kalıcı mı? Hayır. Senaryoda bir yandan tahmin edilebilir gelişmeler, bir yandan önceden belirlenmiş sonuç için uydurulan zorlamalar. Goya ödüllerine boğulmuş olması şaşırtıcı. Ülkesinde çok iyi gişe yapan Avrupa filmlerinden uzak durmalı; her an vazgeçilmeye müsait bir kriter olsa da iyi bir kriter. Böylece pek çok “Fransız” olmayan Fransız filminden kaçınma şansı da olur.

(“Cell 211”)

Yepyeni Bir Hayat (Une Vie Toute Neuve) – Ounie Lecomte : Festival broşüründe hikâyenin özetini okuduğunuzda tecrübeli bir festival izleyicisi iseniz “tahmin edebileceğiniz” filmlerden. Yine de samimi anlatımı, basit/düz ama etkileyici yaklaşımı ve dozunda duygusallığı ile “yeni bir hayatın olasılığı” üzerine bağırmadan da bir şeyler anlatılabileceğine örnek. Sevdiğini/güvendiğini yitirmek ve yeniden başlayabilmek üzerine, bir çocuğun gözünden…  

(“A Brand New Life”)

 

Beyaz İnsan (White Material) – Claire Denis : Harika bir Isabelle Hupert. Festivallerde kaçırdığınızda sinema perdesinde görmenin bir daha mümkün olmayacağını bildiğiniz, alışveriş merkezi sinemalarına uğramayacak filmlerden. Beyazlar, Afrika, sömürgecilik, mülkiyet, inat, direnme ve ait olmadığı bir yeri kendisine ait olmaya zorlayan beyazların neden olduğu tahribat. Bir kez daha Stuart Staples müziği eşliğinde Isabelle Hupert’ten doyumsuz bir gösteri. Festival için mükemmel bir kapanış.