Rien de Personnel – Mathias Gökalp (2009)

the-ordinary-people

“Hayat bir aptalın anlattığı gürültü ve öfke dolu bir hikâyedir”

 

Bir ilaç firmasının tüm çalışanlarının katıldığı bir “yeni ürünü kutlama” partisinin aslında satılmakta olan şirkette işten çıkarılacakların belirlendiği bir eğitim oyunu olması üzerine bir “beyaz yakalı köleler” hikâyesi.

 

Çok şık ve yumuşak bir giriş ile açılan film yine aynı tonda sona eriyor. Bu arada olanlar ve gösterilenler ise kesinlikle çizgi üstü bir başarıya işaret ediyor. Nerede ise tek bir mekanda geçen ve kalabalık bir figüran grubunun yer aldığı filmin kurgusunda en ufak bir aksama olmaması ve tüm kalabalık sahnelerin ustalıkla halledilmiş olması yönetmenin başarısının en temel göstergeleri. Tüm oyuncuların başarılı bir performans sergilediği filmde özellikle sendikacı rolünde Denis Podalydès ve eğitim oyunundaki profesyonel oyuncu rolünde Jean-Pierre Darroussin en öne çıkan isimler. Darroussin hem oyuncuyu hem de işten çıkarılma korkusu yaşayan bir beyaz yakalı rolünü inanılmaz bir ustalıkla canlandırıyor ve özellikle ikinci rolünde yaşadığı ve yaşattığı tedirgin çalışan karakteri ile beyaz yakalıların dünyasına aşina herkesi kendisine hayran kılacak bir ustalık gösteriyor.

 

Beyaz yakalıların dünyasındaki hırs, çekişme, korku, tacizi (mobbing anlamında) ustalıkla diyaloglara yedirmiş olan senaryo bir başka yönetmenin elinde daha ritmik bir anlatımla daha hınzır bir sonuç verebilirdi ve daha iyi/kötü anlamında söylemiyorum ama daha farklı bir filme dönüşebilirdi. Burada ise bir Fransız filmi seyrettiğimizi sık sık hatırlayacağımız bir şekilde daha felsefi, diyaloglara dayalı ve size olaylara kendi payınızı/yorumunuzu katma imkânı veren bir sonuç var karşımızda.

 

Aynı hikâyenin farklı versiyonlarını içeren ve doğrunun ne olduğunu size bırakmayı tercih eden anlatımı ile film özellikle beyaz yakalıların içinde bulunduğu ve bir yandan şikâyet edip bir yandan orada bulunmanın tadını çıkarmaya çalıştığı atmosferi başarı ile yansıtıyor bize. Günümüz çalışma hayatının insanı nasıl yoldan çıkardığını ve insanı nasıl temel değerlerinden yoksun bıraktığını görmek için ve bu kompleks ve kompleks olduğu kadar acımasız/katı dünyaya dışarıdan bakıp gülmek için… Hikâyenin sonucunu etkile(ye)meyecek olsa da plana darbe vurabilen tek kişinin bir mavi yakalı olması filmin hınzır yanının da bir işareti.

(“The Ordinary People” – “Üstüne Alınma”)