Kiss Them for Me – Stanley Donen (1957)

“Saçım tamamen doğaldır, rengi dışında”

İzine çıkan dört donanma pilotunun San Fransisco’daki maceralarının hikâyesi.

Bir romandan oyuna, oradan da bir filme dönüştürülen hikâye bir “şen denizciler şehirde” havasında başlayıp arada askerlerden kendi çıkarları için faydalanmak isteyen siyasetçiler ve iş adamlarını eleştirir gibi görünüyor ve bir parça fedekâr ve kahraman asker imajı yaratarak sona eriyor. Film tüm hikâye boyunca Jayne Mansfield’ın seksapelinden ve zaman zaman erotizme uzanır gibi görünen esprilerinden de medet umuyor.

Sıkıcı bir komedi gibi başlayıp sıkıcı bir romantik-dram-komedi havasına kayan filmin sıkıcı bir şekilde de bittiğini belirtmekte fayda var. Ne “kahraman askerlerimizi sömürenler” eleştirisi ne de araya katılan romantizm filmi kurtarmaya yetiyor. Başroldeki Cary Grant bu gereksiz filmdeki gereksiz rolün sıkıcılığına kendini teslim etmiş gibi görünüyor ve en vasat oyunlarından birini veriyor. Filmde öne çıkan ama bu çıkışı yeterince erotik olmayan esprilerin pek de desteklemediği Jayne Mansfield olmuş. “Aptal sarışın” tiplemesinin altını senaryo yeterince çizmemiş gibi bir de Mansfield abartılı oynayınca iyice göze batar olmuş onun rolü.

Sanki aceleye getirilmiş gibi duran, akla gelen her şeyden bir tutam katılmış gibi görünen bu filmi özetlemek için kullanılabilecek en iyi kelime anlamsızlık olsa gerek. Başarısız bir film.

(“Benim İçin Öp”)

Seven Brides for Seven Brothers – Stanley Donen (1954)

“Babam aşk kızamık gibidir derdi. Sadece bir kez yakalanırsın ve yaşlılıkta etkisi daha ağır olur”

Medeniyetten uzak yaşayan yedi erkek kardeşin eş bulma çabalarının müzikal hikâyesi.

Bir önceki yıl Gene Kelly ile yaptığı işbirliği sonucu dans ve koreografiyi ona teslim ederek bir müzikal başyapıt olan “Singing in the Rain” filmini çeken Stanley Donen, bu filmde de benzer bir işbirliğini Michael Kidd ile yapmış ve özellikle dans sahnelerinin ve hatta şarkılardan daha fazla öne çıktığı bir müzikal film çekmiş.

1850’de Oregon’da geçen ve film için yazılmış orijinal bir hikâyesi olan çalışma belki müzikallerde görmeyi beklediğimiz yıldız oyunculara sahip değil ama sıcak ve sevimli hikâyesi, kalabalık oyuncu kadrosu ve çok başarılı dans sahneleri ile dikkat çekmeyi başarıyor. Bazı dış sahnelerin stüdyoda çekildiği fazlası ile belli olsa da sanat yönetmenleri arasında bu dalın tanınmış ismi Cedric Gibbons’ın da yer aldığı film dekorları ile göz dolduruyor yine de. Dağlıların aşk üzerinden medenileşmesi yan hikâyesini içerse de, film aslında başka bir okumayı hedeflemiyor. Kadınlar erkeklerin çaba göstererek hak etmesi gereken ödüllerdir diyor film. Her iki taraf rollerine sadık kaldığında hayat dans ve şarkılardan oluşan bir eğlencedir mesajını, sonuçta seyrettiğimizin bir müzikal olduğunu unutarak affetmeli elbette. Belki aşk çok çabuk gelişiyor, kızgınlıklar, bağışlamalar ve kendini naza çekmeler bazen bir şarkının ilk notalarının uzunluğu kadar sürüyor ama bırakalım da en azından bir müzikalde hayat böyle olsun.

“Sobbin’ Women” ve “Bless Yore Beautiful Hide” gibi keyifli şarkıları, hemen tüm sahnelerindeki dansları ama özellikle yedi gencin birlikte dans ettiği anları ve ahır inşa yarışmasındaki yönetimi ile klasik Amerikan müzikal sinemasının başarılı ürünlerinden biri olan bu filmde, eğlencenin zirvesine ise kar altında söylenen ve zaman zaman baleye göz kırpan bir şekilde ve oyuncuların yavaşlatılmış bir gösterimdeymiş gibi dans edip şarkı söylediği sahnede ulaşılıyor. Bu sahnedeki “Lament (Lonesome Polecat)” şarkısının sözleri, oyuncuların vücut dilleri, tüm o kar altındaki hüzün görüntüsü ve Tommy Rall başta olmak üzere tüm oyuncuların dört dörtlük performansı filme damgasını vuruyor.

Dans sahneleri ile dinamizmini artıran ve sade bir hikâyesi olan filmin anlattıkları belki biraz fazla eski usul ve kadın-erkek rolleri açısından muhafazakar görünebilir ve zaten öyle ama en azından erkeklere kadınları kavga ederek değil dans ederek kazanmalarını öğütlüyor.

(“Yedi Kardeşe Yedi gelin”)